Romantizm akımı ne demektir, diye baktığımızda bunun Fransız Devrimi (5 Mayıs 1789) sonrasında klasizm akımına bir tepki olarak ortaya çıktığı bilinmektedir.
Klasizm akımının çok katı kuralları olan bir akım olduğunu düşünen ve daha modern bir stile geçilmesi gerektiğini savunan romantizm akımı savunucularının bir isyanı sonucunda bu akım doğmuştur.
Bu konuda çok sayıda felsefecinin katkısı bulunmaktadır. Ayrıca bu akımla ilgilenen kişilerin “Edebiyat haberleri” konusu da büyük ihtimalle ilgisini çekecektir.
Romantizim Akımının Özellikleri
Romantizm akımı ne demektir, sorusu romantizmin özellikleri incelendiğinde daha net hale gelecektir.
Romantizm akımı başlıca özellikleri şunlardır;:
- İnsanın duygusunu ve mantığını bütünleşmiş şekilde ele alır ve bunları birbirinden ayırmaz.
- Toplumun farklı statülerinden insanları bulmak mümkündür.
- Sanatçı özgürdür ve klasizmde olduğu gibi katı kurallara bağlı kalmak zorunda değildir.
- Bireylerin değil toplumun düzelmesi gerektiğini savunan bir akımdır. Yani buradan anlaşıldığı üzere ‘toplum için sanat’ anlayışı benimsenmiştir.
- Kalsizm akımında insanın doğal yapısı daha ön plandadır. Romantizm akımında ise insanın doğası ile dış dünyanın yapısı bir arada aktarılmaktadır.
- Dönemin koşulları düşünüldüğünde romantizm akımını benimseyen sanatçıların melankolik davrandıkları görülmektedir.
- Romantizm akımında kullanılan dil resmiyetten uzakta bol süslü, sanatsal ve yapay bir dildir. Günlük hayatta her zaman karşımıza çıkan türden bir dil kullanılmamıştır.
- Romantizm akımında doğanın betimlenmesi ciddi bir yere sahiptir.
- Karşıtlıklar sıklıkla romantizm akımında karşımıza çıkmaktadır. İyi varsa kötü de işlenmektedir. Güzel varsa çirkin de işlenmektedir. Sanatçılar genel olarak iyi olandan ve güzel olandan yana taraf tutarlar.
- Romantizm akımında dış görünüşten ziyade karakter ve kişilik yapısından bahsedilmektedir.
- Romantizm akımını benimseyen sanatçılar konularında ulusların tarihini, hristiyanlık öğretilerini ve toplumsal sorunları konu almıştır.
- Romantizm akımı sanatçılarının eserleri genel olarak temelde kendi kişilikleri üzerine yazılmıştır. Görüşlerini ve düşüncelerini okuyucularına aktararak toplumun daha güzel bir yer olmasını kendilerine hedef olarak belirlemişlerdir.
Kaynak: https://ahmetcagri.com/